salgının 100 günü — bölüm 14

bölüm 14 (27 şubat 2020 - 4 mart 2020)

Ergin Kocyildirim
140journos

--

140journos ve dr. ergin koçyıldırım’dan “salgının 100 günü” (illüstrasyon: ozan aktuna/140journos)

27 şubat’ta sağlık bakanı ağrı, van, hakkari ve iğdır sınır kapılarında incelemeler yapmak için yola çıktı. türkiye seyahat acentaları birliği (türsab) hac ve umre i̇htisas başkanı harun yurdakul, şu ana kadar suudi arabistan’da resmi olarak teyit edilmiş bir vaka bulunmadığını, suudi arabistan’da bulunan acentalar ile sürekli irtibat halinde olduklarını belirterek, “suudi arabistan’da bulunan uluslararası havalimanlarında tüm önlemler alınmış durumda. uluslararası standartlarda kontroller yapılıyor. umre ve hac organizasyonunu aksatacak herhangi bir kriz söz konusu değil,” açıklamasını yaptı. 2018 yılında 485 bin kişi umre’ye gitmişti.

ocak, şubat ve mart ayları en yoğun dönemler olup ayda yaklaşık haftada 25–30 bin kişi umre’ye gidiyordu. 2019 aralık ayından beri de diyanet i̇şleri başkanlığı tarafından organize edilmiş gruplar halinde 7 ile 20 gün arasında değişen değişik turlarla umre programı devam ediyordu. havaalanlarında kurulan termal kameralardan geçerek herhangi bir karantina tedbiri olmadan umre’den dönülüyordu. ancak termal kamera önlemlerinin alındığı 5 şubat tarihinden önce umre’den gelen yolcular termal kameradan bile geçmeden memleketlerine dönmüştü. türkiye’den 400 bine yakın vatandaşın umre için kutsal topraklara gittiğini, 2020 yılında 83 bin vatandaşın hac farizasını gerçekleştirmek üzere yine mekke ve medine’ye gideceğini bildiren hasan yurdakul, “gerek sağlık bakanlığı’mız gerek diyanet i̇şleri başkanlığı’mız ile süreci takip ediyoruz. şu ana kadar suudi arabistan’da resmi olarak teyit edilmiş bir vaka bulunmuyor. biz suudi arabistan’da bulunan acentalar ile sürekli irtibat halindeyiz. suudi arabistan’da bulunan uluslararası havalimanlarında tüm önlemler alınmış durumda. uluslararası standartlarda kontroller yapılıyor. umre ve hac organizasyonunu aksatacak herhangi bir kriz söz konusu değil,” dedi. koronavirüsün 27 derece ve altında yaşadığına dair sağlık raporları olduğunu belirten yurdakul, “suudi arabistan’da ortalama sıcaklığın 35 derece olduğunu biliyoruz. bölgeden bize bir vaka haberi gelirse hemen kriz masamızı oluşturacağız ve yetkili makamlar ile önlemlerimizi alacağız. bu haliyle hac ve umre organizasyonları sorunsuz bir şekilde yürütülmeye devam edecek,” diyerek sözünü bitirdi. türsab yönetim kurulu üyesi, hac umre ve seyahat acentaları derneği başkanı diyaeddin şahin de çin’den suudi arabistan’a son birkaç yıldır umre seferi yapılmadığını ifade ederek, ”virüsün kaynağı ülke olan çin’den umreye giden olmadığı için çin’den gelebilecek doğrudan risk görünmüyor. öte yandan, iran’dan da son 4–5 senedir politik sebeplerle umreye gelen yok. bizim bu konuda geçmişten de tecrübemiz var. biliyorsunuz SARS virüsü ve domuz gribinin çok yaygın olduğu dönemlerde de yine hac ve umre ile ilgili çok fazla spekülasyon yapılmıştı. o dönemde de kutsal topraklarda tek bir vaka veya tek bir ölüm yaşanmadı. suudi arabistan yetkilileri, umre ve hac seferleri açısından gerekli tedbirleri alıyor. öte yandan, gerek cidde başkonsolosluğumuz gerek diyanet i̇şleri başkanlığı gerekse türsab’ın suudi arabistan’da bulunan görevlileri vasıtasıyla irtibata geçtiğimiz bütün suudi arabistan’daki devlet kurumları gerekli tedbirlerin alındığını bizlere ifade etti. diyanet i̇şleri başkanlığı ve türsab olarak bu hususta koordinasyon halindeyiz. bize düşen şu anda umreye giden yolcularımızı bilinçlendirmek, temizlik ve hijyen konusunda onları daha bilinçli olmaları konusunda teşvik etmektir” açıklamasını yaptı. suudi arabistan’ın şu anda avrupa ülkelerinden daha güvenli olduğunu belirten şahin, “tedbir maksadıyla yolcularımızın tamamına maske dağıtıyoruz. kalabalık ortamlarda maske kullanmalarını telkin ediyoruz. diyanet işleri başkanlığı ve türsab yolcuların temizlik hususuna önem vermeleri noktasında uyarı afişleri hazırladı. panik havasından kaynaklı uygulamalar icra etmiyoruz. tamamen tedbir amaçlı uyarılarımızı ve önlemlerimizi alıyoruz. umreye gitmek, dünyanın herhangi bir ülkesine gitmekten daha az riskli diyebiliriz. risk durumunda devletimiz önlemleri kesinlikle en üst düzeyde alacaktır. bugün yıllık 2 milyon turist girişi olan iran’a sınırların kapandığını biliyoruz. bu noktada asla ihmalkâr davranamayız. insan hayatı her şeyden önemlidir” şeklinde açıklama yaptı.

bu konuşmalar yapılırken suudi arabistan koronavirüs nedeniyle 27 şubat tarihinden itibaren umre ziyaretlerini geçici olarak askıya aldığı duyurdu. suudi arabistan dışişleri bakanlığı’ndan yapılan ve resmi haber ajansı spa’da yer alan açıklamada, ülkedeki uzman sağlık kurumlarının yeni tip koronavirüs (COVID-19) ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiği belirtildi. söz konusu salgının önüne geçilmesi için dünya sağlık örgütü (dsö) başta olmak üzere uluslararası örgütlerin ve devletlerin sarf ettiği çabaların destekleneceğinin kaydedildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: “sağlık otoritelerinin tavsiyesi ve virüsün yayılmasının önlenmesi amacıyla alınan koruyucu tedbirler kapsamında, umre ya da mescid-i nebevi ziyareti için suudi arabistan’a girişlerin geçici olarak askıya alınmasına karar verilmiştir.” açıklamada ayrıca, virüsün tehlikeli bir şekilde yayıldığı ülkelerden suudi arabistan’a turistik vizeyle girişlerin ve suudi arabistan ile körfez i̇şbirliği konseyi (ki̇k) üyesi ülkelerin vatandaşlarının ülkeye giriş çıkışlarında ulusal kimlik kartı kullanımının da askıya alındığı belirtildi.

bu haber üzerine diyanet işleri başkanlığı bir basın açıklaması yaptı. bu açıklamada “suudi arabistan devleti koronavirüs (COVID-19) salgınının önüne geçilmesi maksadıyla tedbir amaçlı umre ziyareti için ülkeye girişlerin geçici olarak askıya alındığını bildirmiştir. bu kapsamda tüm ülkelerden umre ziyareti için yapılacak girişler geçici olarak durdurulmuştur. şu ana kadar suudi arabistan yetkilileri tarafından bu ülkede koronavirüs vakası rastlandığına dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. suudi arabistan’da bulunan umrecilerimizin ülkemize dönüş tarihleri ile ilgili bir değişiklik söz konusu değildir. suudi arabistan’ın aldığı bu karar nedeniyle de geçici olarak yeni umre kaydı alınmayacaktır. kamuoyuna saygıyla duyurulur.” denildi.

sağlık bakanı ağrı, van, hakkari ve iğdır sınır kapılarımızda aldığımız tedbirleri incelemek üzere bölgede incelemeler yaptı. regaip kandili olan geceye i̇dlib’den şehit haberleri düştü.

sosyal medya hesaplarında “kirlilik yarattığı ve provokatif paylaşımlarda bulunduğu” iddia edilen hesaplara emniyet genel müdürlüğü’ne bağlı siber suçlarla mücadele müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldığı ve bu kapsamda 91 tane hesapla ilgili işlem yapıldığı bildirildi.

bu sırada sınır kapılarında: aynı gece televizyonda açıklama yapan akp sözcüsü ömer çelik, türkiye’nin artık mültecileri tutamayacağını söyleyerek avrupa’ya olan sınır kapılarını açtıklarını ve mültecilerin durdurulmayacağını duyurdu. suriyeli, ıraklı ve afgan mülteciler başta olmak üzere türkiye’deki göçmenler, yunanistan ve bulgaristan’a geçmek için sınır kapılarına ve kıyılardaki kaçak geçiş yollarına gece saatlerinden itibaren göç etmeye başladı.

bu sırada nijerya’da: 27 şubat aynı zamanda nijerya için çok önemliydi, çünkü ülkedeki ilk koronavirüs vakası tespit edilmişti. 25 şubatta nijerya’da çalışan bir i̇talyan vatandaşı, milan’dan i̇stanbul aktarmalı türk hava yolları ile lagos’a uçmuştu. reuters’e göre bu kişi 24 şubat akşamı i̇stanbul’a ulaşmış, geceyi havaalanına yakın bir otelde geçirmiş ve ertesi gün lagos’a doğru yola çıkmıştı. 26 şubat’ta hasta, şikayetlerinin başlaması üzerine önce çalıştığı şirketin sağlık merkezine başvurdu. 27 şubat’ta da yaba kentindeki bir hastaneye gönderildi. bu vaka ile, sahra çölü’nün güneyindeki afrika kıtasının ilk vakası tespit edilmiş oluyordu.

28 şubat’ta rusya savunma bakanlığı ertesi gün yaptığı açıklamada i̇dlib’de bulunan tahrir el-şam mensuplarının suriye ordusu mevzilerine yönelik büyük çaplı operasyon başlattığını, suriye ordusunun bu saldırılara yanıt verdiğini ve olayın tahrir el-şam’a bağlı militanlarla bir arada bulunan türk silahlı kuvvetleri (tsk) mensuplarının da vurulmasıyla sonuçlandığını bildirdi. rusya savunma bakanlığı açıklamasını yalanlayan savunma bakanı hulusi akar saldırı sonrası yaptığı açıklamada hedef alınan türk askerlerinin etrafında hiçbir silahlı unsurun bulunmadığını, direkt olarak türk askerlerinin hedef alındığını, uyarılara rağmen hava saldırının devam ettiğini, bölgeye gönderilen ambulansların dahi hedef alındığını söyledi. akar ayrıca tsk’ya bağlı birliklerin bulunduğu yerlerin önceden rusya’nın sahadaki yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen bu saldırının gerçekleştirildiğini belirtti.

idlib’teki saldırının ardından, türkiye’nin talebi üzerine nato, 28 şubat cuma günü olağanüstü toplanacağını açıkladı. nato toplantısının ardından nato genel sekreteri jens stoltenberg yaptığı açıklamada “türkiye çok değerli bir nato müttefikidir ve türkiye aynı zamanda suriye’deki çatışmadan en derin şekilde etkilenen nato müttefikidir. çok sayıda terör saldırısına maruz kalmış ve milyonlarca mülteciye kapılarını açmıştır. nato hava savunması dahil türkiye’ye destek veriyor. müttefikler, türkiye için daha fazla ne yapılabileceğine bakıyor” ifadelerini kullandı.

aynı gün i̇stanbul eczacı odası yalova temsilcisi kürşat emre çandır, eczanelerde bulunan maskeler bu nedenle kısa sürede tükendiğini, ecza depolarında dahi maske bulunmadığını açıkladı. çin’den gelen yoğun talep ve türkiye’nin yoğun bir şekilde çin’e mal ihraç etmesinin iç piyasadan gelen ihtiyaçların cevaplandırılamamasına sebep olduğunu söyledi.

umreden gelen vatandaşlar da termal kameradan geçmenin ötesinde dönüş uçağında sağlık muayenesine girmeye başladılar.

sınır kapılarının açılacağı haberinin paylaşılmasıyla göçmenler türkiye’nin birçok noktasından sınıra doğru ilerlemeye başladı. göç idaresi genel müdürlüğü’nce ayarlanmış olduğu tahmin edilen otobüslerle göçmenler sınıra taşındı.

i̇stanbul havalimanı’nda umre’den dönen vatandaşların geri dönüşleri nedeniyle yoğunluk yaşandı. bu kapsamda havalimanına takviye sağlık ekibi ve 16 ambulans hazır bulunduruldu.

umre’den gelen türk yolcular uçaktan indikten sonra sağlık ekipleri tarafından taramadan geçiriliyor ve kendilerine birkaç soru soruluyordu. yolcular bu sorulardan sonra yurda sorunsuz giriş yaptıklarını ifade ediyordu. 10 binden fazla vatandaş umre ziyaretleri sonrası bir karantina tedbiri olmadan yurda girecekti. i̇stanbul tabip odası aile hekimliği komisyonu üyesi dr. hakan hekimoğlu katıldığı bir radyo programında “umreden ilk dönenlere termal kamerada ateşleri olduğu anlaşılmasın diye rehberler tarafından parasetamol isimli ateş düşürücü ilacın dağıtıldığını” söyledi. komşu ırak’ta 13, italya’da 1,128, güney kore’de ise 2931 vaka görüldüğü açıklandı.

cumhurbaşkanı erdoğan dolmabahçe çalışma ofisi’nde istanbul milletvekilleriyle buluşma programı’nda, “kapıları açtık, bu sabah itibariyle 18 bin oldu. bugün herhalde 25 bin 30 bini bulabilir. biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız. biz bu kadar mülteciyi beslemek durumunda değiliz,” açıklamasını yaptı. i̇çişleri bakanı soylu 21:02 itibarıyla edirne üzerinden türkiye’den ayrılan göçmen sayısını 36,776 olarak bildirdi.

29 şubat gecesinden itibaren türkiye-i̇talya, türkiye-güney kore, türkiye-ırak arasında gidiş-geliş tüm yolcu uçuşları durduruldu.

amerika’nın sesi kanalı, ayvacık’ta mülteci yolu gözleyen kaçakçıyla konuştu. kaçakçı, “geçiş 500–600 dolar. göçmenlerin yarısını avrupa’ya ben gönderdim. karadan gitmek için edirne’ye gidenler buraya gelecek,” dedi.

1 mart’ta idlib de bahar kalkani harekatı başladı. i̇çişleri bakanı günlük tweet’lerle sınırdaki durumdan bilgi vermeye devam ediyordu. 19:40 itibarıyla edirne üzerinden türkiye’den ayrılan göçmen sayısının 100,577 olduğunu açıkladı. sınırdan düzensiz geçen göçmenlerin sayısının bu kadar detaylı olarak paylaşılması dikkati çekiyordu.

bu sırada new york’ta: amerika birleşik devletleri’nde new york eyaletinin ilk koronavirüs vakası tespit edildi. hastanın 30 yaşlarında bir kadın olduğu ve yakın zamanda iran seyahati yaptığı açıklandı.

2 mart’a gelindiğimde gündemin tepesinde türk silahlı kuvvetlerinin i̇dlib harekatı varken, bir yandan da salgın sebebiyle iç piyasadaki maske krizi artmıştı. sadece iç piyasadaki talep sebebiyle değil aynı zamanda çin’e çok sayıda maske ihraç edilmesi sebebiyle eczanelerde maskelerin kısa sürede tükendiği, ecza depolarında dahi yeterince maske olmadığı haberleri geliyordu. maskeler daha çok küçük ölçekli işletmeler tarafından üretiliyor ve bu işletmeler artan talebe yetişmekte güçlük çekiyorlardı. bu tartışmalar devam ederken, bulgaristan başbakanı boyko borisov 2 mart pazartesi günü ziyaret için ankara’ya geldi. cumhurbaşkanı erdoğan, görüşmenin ana gündem maddesini suriye’de yaşanan gelişmelerin oluşturduğunu vurgulayarak rejimin i̇dlib’e yönelik saldırganlığının durdurulması yönünde atılabilecek adımları ele aldıklarını söyledi. başbakanı borisov ile düzenlenen ortak basın toplantısında borisov, koronavirüs sürecinde türkiye’nin tıbbi malzeme hususunda yapacağı yardımlar için şimdiden minnettar olduğu söyledi ve “dünya genelinde zor bulunan filtreli maskeler peyderpey temin ederek bize yardımcı olacağınız için teşekkür ederim’’ dedi.

aynı gün bilim kurulu toplantısının ardından sağlık bakanı fahrettin koca bir basın toplantısı yaptı. çin’de, güney kore’de ve italya’da vaka sayılarının arttığına işaret ederek benzer şekilde irak’ta da vaka sayısında artış olmasa da geçiş bölgesi olarak kullanılabileceğini düşünerek çin, i̇ran, irak, güney kore ve i̇talya’dan uçuşların cumartesi gününden itibaren durdurmuş bulunduklarını, sınırların kapatıldığını açıkladı. dünyada, içinde azerbaycan, ermenistan ve çekya’nın da olduğu 68 ülkede toplam 89,211 vakanın olduğunu, 3,040 kişinin de hayatını kaybettiğine işaret etti. 45,000 kişinin de iyileştiğini haber verdi. çin’de yeni vaka artış hızının azaldığını ancak başka ülkelerde bunun arttığını gösteren bir takım okunması güç, önceden hazırlanmış tabloları eliyle gösterdi. “bizim için bu bilgi çok önemli çünkü yakın bölgemizde bu artışı daha yoğun izliyoruz” diyerek endişesini ifade etti. virüsle ilgili daha net ve çok bilgiye sahip olduklarını açıkladı. hastalığın, 15 yaş altında daha az görüldüğünü söyledi. vakaların %85'ının normal mevsimsel grip gibi geçtiğinini, %15'inin daha ağır seyrettiğini ve özellikle 80 yaş üstü riskli hasta grubunda ise ölüm oranlarının %15'e ulaştığını, ölüm oranının %2 civarında olduğunu ancak, 50 yaşa kadar ölüm oranının %0.2 gibi çok düşük olduğunu söyledi. mevsimsel grip sebebiyle, yılda 250,000 ile 500,000 kişinin öldüğünü hatırlatan koca, koronavirüsün ortaya koyduğu tablo ile kamuoyundaki paniğin orantılı olmadığını işaret etti. aslında bu, halkı paniğe sürüklememek adına, iyi niyetle yapılmış bir açıklama olarak görünse de bu kadar hızlı ve geniş şekilde yayılmış bir salgınla ilgili mevsimsel grip ile karşılaştırma yaparak önemsizmiş gibi göstermek her türlü halk sağlığı ve epidemiyolojik yaklaşımlarına oldukça tersti. “bu salgın türkiye’de görülmeyecek diye bir durum yok. kapımızda bir salgın var. belki de bu süreçte içimizde bu virüsü taşıyanlar da olabilir çünkü son 14 gün itibarıyla bölgede olup, özellikle i̇ran gibi başka ülkelerden, türkiye’ye giriş yapmış vatandaşlarımız da var. son 14 günde, başta bu 5 ülke olmak kaydıyla yurtdışına seyahat etmiş kişilerin mümkünse kalabalık ortamlara girmemeleri, son 14 günlerini evde geçirmelerini önemsiyoruz” açıklamasını yaptı. bu aslında çin, güney kore, i̇talya, i̇ran ve irak’tan enfeksiyonu bulaştırma riski olanların çoktan türkiye içinde olmaları demekti. sınırlar kapatılmadan önce gelenleri de düşününce, oldukça fazla sayıda insanın bu evde 14 günlerini geçirme kuralına uymaları gerekiyordu.

bu sırada iran’da: özellikle i̇ran’da koronavirüs salgını ciddi seviyelere ulaşırken bu salgından kaçan afgan göçmenlerin çoğunun ülkelerine döndüğü, bir kısmının da türkiye’ye yöneldiği bilinmekteydi. 24 şubat tarihinde erzurum’da i̇ran üzerinden türkiye’ye yasadışı giriş yaptıktan sonra yakalanan 15 afganistanlı kaçak göçmen, mareşal çakmak devlet hastanesi’nde kontrolden geçirildi. sağlık görevlileri tarafından test yapılan göçmenlerde virüse rastlanmadı. bu kontrol ile ilgili görüntülerde kaçak göçmenlerin mareşal çakmak hastanesi’ne hiçbir özel önlem alınmadan, diğer hastaların da bulunduğu poliklinik koridorlarında yürüdükleri izleniyordu. türkiye’ye yasadışı yollardan giren göçmenlerin ne kadarına koronavirüs testinin yapıldığı bilinmemekle birlikte, i̇ran gibi salgının boyutlarının resmî açıklamaların çok ötesine geçtiği bilinen bir ülkeden türkiye’ye girişlerin büyük risk taşıdığı ortadaydı. i̇lerleyen günlerde i̇ran’ın salgın verilerini nasıl sakladığına dair sayısız açıklama yapıldı.

bu srada sınırlarda: diğer taraftan t.c. göç i̇daresi genel müdürlüğü’nün düzensiz göç verilerine göre, 01 ocak-04 mart 2020 tarihleri arasında 14,167 düzensiz afgan göçmenin türkiye’de giriş yaptıktan sonra yakalandıkları bildirildi. yakalanan bu göçmenlerden ne kadarının koronavirüsün i̇ran’a yayılmasından sonra giriş yaptığı açıklanmamakla birlikte, bu sayının çok üstünde göçmenin de yakalanmadan kaçak bir şekilde türkiye’de yaşamlarını sürdürdüğü çok açıktı. yakalanan yasadışı göçmenlerin arasından şüphe taşıyanlara koronavirüs testi yapılmış olsa dahi, kaçak bir şekilde yaşayan ve yakalanmamış binlerce göçmen potansiyel virüs taşıyıcısı olarak toplumun içindeydiler.

bu sırada umre’de: aynı şekilde umre ziyareti aralık ayından beri gruplar halinde devam ediyordu. umre ziyaretinden dönenler ile ilgili tedbirler alınmadan önce binlerce potansiyel virüs taşıyıcısı olabilecek vatandaş çoktan toplum içine dönmüşlerdi. önlemler alındıktan sonra da her şeye rağmen ateşi olmadığı halde, virüs taşıyıcısı olabilecek sayısız umreci çoktan ülkeye dağılmıştı. sağlık bakanı bu son açıklamasıyla bir anlamda bu eksiklikleri kabul edercesine “bu salgın türkiye’de görülmeyecek diye bir durum yok. kapımızda bir salgın var. belki de bu süreçte içimizde bu virüsü taşıyanlar da olabilir çünkü son 14 gün itibarıyla bölgede olup ülkeye giriş yapmış vatandaşlarımız da var” açıklamasını yapmıştı. yurtdışından gelen bu vatandaşlara ait bir kayıt tutulması o tarihte yapılmadığı için bakan, “biz bir bölgeyi karantina alamayız ama enfeksiyonun olduğu, salgının olduğu bizim açımızdan karantina ülkesi olduğunu bildiğimiz bir ülkeden gelmiş olanların 14 günlük bir zaman diliminde kalabalık ortamlara girmemelerini, evinde 14 günlerini geçirmelerini ve bu süreçte herhangi bir bulgusu olduğunda en maskesini takarak sağlık kuruluşuna başvurmalarını önemsiyoruz,” dedi. yurtdışında yaşayan türk vatandaşlarının, özellikle salgının çok görüldüğü ülkelerden geldiklerinde 14 gün süre ile karantina altına alınacaklarını bilerek hareket etmelerini istedi. bakanın birçok defa kullandığı ve kullanacağı “önemsiyoruz” kelimesi, konunun üzerinde durulduğunu, önemli sayılıp değer verildiğini anlatıyor ancak, akıllardaki soruların doyurucu bir şekilde ortadan kalkabilmesi için kesin ve net bir yönlendirme bekleyen dimağlarda istenilen etkiyi yaratmıyordu.

son 14 gün içinde yurtdışından gelen, i̇ran, irak, güney kore, çin, i̇talya gibi ülkelerden dönenlerin, 14 gün süre ile raporlu, izinli sayılacaklarını söyledi ve bu dönemi evlerinde geçirmelerini istedi. daha önce mevsimsel grip gibi çok fazla bulaşıcı olmadığını söyleyen bakan, artık virüsle ilgili bilgilerin artması sebebiyle bu kez koronavirüs enfeksiyonunun, mevsimsel gripten daha fazla bulaşıcı özellikte olduğunu anlattı. o güne kadar 940 şüpheli vakanın izole edilerek numunelerinin çalışıldığını, tekrarlarla birlikte 1,162 test yapıldığını, bunlar içinde pozitif olan vaka olmadığını açıkladı. bu virüsün ülkemizde görülmesinin tüm halkımızı tehdit edecek bir felaket anlamını taşımadığını, böyle bir durumda sağlık sistemimizin durumu kontrol altında tutacak güçte olduğunu vurgulayarak gerekli hazırlıkları yapıyoruz mesajını verdi. “çin, iran, ırak, güney kore ve italya’dan ülkemize yolcu almıyoruz.son 10 gün içinde bu beş ülkeden gelen vatandaşlar olduğunda başka ülkeler üzerinden gelişleri olduğunda da almıyoruz” diye hatırlattı. basın toplantısında üç aylara girilmesi sebebiyle umre ziyaretlerinde bir atış olduğunu açıklayan bakan suudi arabistan’ın umre ziyaretlerini 27 şubattan itibaren kapattığını hatırlattı. umre ziyaretinde bulunan vatandaşlar 1 mart pazar gününden itibaren bütün gelen umrecilerin hepsini teker teker sağlık muayenesinden geçirdiklerini, 28 şubattan beri sağlık kontrolünden geçen 13,834 vatandaşın olduğunu açıkladı.

halbuki sağlık kontrolleri sadece 24 saat önce başlamıştı. umreden gelen vatandaşlar pazar gününe kadar sadece termal kameralardan geçiriliyordu. bu vatandaşlardan dokuzunda mevsimsel grip olduğunu, şüpheli 5 vakanın tespit edildiğini, üçünün test sonuçlarının negatif, diğer iki vaka için de beklendiğini paylaştı. 13,000'den fazla hastada, bu kadar az sayıda mevsimsel grip vakasının görülmesinin dikkati çeken bir durum olduğunu ve bunun beklenenden az bir sayı olduğunu, sebebinin umreye giden vatandaşların gösterdiği hassasiyet ve tedbirli davrandığından ve maske kullanımının fazla olduğundan bahsetti. bunun enfeksiyon için bir örnek teşkil ettiğini kişisel hijyen kurallarına dikkat edilerek, kalabalık ortamlara girmemek gibi bazı tedbirlerin alınmasıyla, mevsimsel gripte de düşüş olacağını açıkladı. halbuki termal kameralardan geçen, etraflıca sağlık muayenesi yapılmamış binlerce vatandaş çoktan türkiye’nin dört bir yanına dağılmıştı. ateş ve soğuk algınlığı bulguları olanlar sağlık kontrolünden geçirildiğinde mevsimsel grip geçirdikleri anlaşılmıştı. daha önce de bahsedildiği gibi bir çok umre’den dönen vatandaşın da termal kameralardan geçerken ateş düşürücüler kullandıkları hesaplanırsa, aslında bakanın verdiği bu rakamların çok da bilimsel bir değeri olduğunu söyleyemeyiz. umreden gelen vatandaşlarımızı pazar gününden itibaren de suudi arabistan’a gönderilen sağlık personelleri tarafından uçakta da sağlık kontrolünden geçirildiği bilgisini verdi.

toplantıdan sonra sağlık bakanı fahrettin koca, twitter hesabından yaptığı açıklamada i̇ran, irak ve gürcistan sınırında alınan önlemleri paylaştı. bunlar paylaşılırken yine sosyal medyada sınır kapılarından ve sahra hastanelerinden görüntüler paylaşılıyor ve bu görüntülerde yetersiz hijyen koşulları ve karantinadakilerin şikayetleri görülüyordu.

bu sırada paris’te: yılda yaklaşık 10 milyon kişinin ziyaret ettiği paris’teki louvre müzesi, koronavirüs sebebiyle ziyarete kapatıldı. karar fransız hükümetinin 5000 kişiden fazla kapalı alan aktivitelerini yasaklanmasının hemen arkasından geldi.

3 mart’ta umre’den ve yurtdışından ülkeye dönüşte, daha önce tavsiye niteliğinde olan kurallar bu sefer “türkiye’ye dönüşte 14 gün kuralı” ve “umre dönüşü 14 gün kuralı” başlıklarıyla uyulması gereken kurallar olarak açıklandı. bu kurallar, sağlık bakanlığı kuralları olarak nitelendirildi.

dışişleri bakanı çavuşoğlu, “sığınmacıların güvenli üçüncü ülkelere gitmek istemelerini saygıyla karşılıyoruz. kimseyi zorla türkiye’de tutma yükümlülüğümüz yoktur,” açıklamasını yaptı. yunanistan göç ve sığınma bakan yardımcısı giorgos koumoutsakos da, “uluslararası hukuku sistematik olarak ihlal eden ve kendi politikasının yarattığı çıkmazlarla yüzleşen türkiye, avrupa’ya şantaj yapmak için talihsiz insanların umutlarını sömürüyor; onların yaşamlarını, bölgenin güvenliği ve istikrarını tehlikeye atıyor,” dedi.

4 mart günü sağlık kuruluşlarının üniversitelerle birlikte kullanım yönetmeliği resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. “yönetmelik, bakanlığımıza bağlı hastanelerle üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakülteleri arasında işbirliği alanlarını düzenliyordu. en önemli yenilik, artık bir hastanenin birden fazla üniversite ile afiliye olmasına olanak tanınmasıydı. böylece, özellikle şehir hastanelerimizi birden fazla üniversite ile birlikte kullanarak vatandaşımıza daha kaliteli sunmayı amaçlıyoruz” diyen koca, “ilgili üniversitenin öğretim görevlileri ve diğer personeli ile bundan böyle sözleşme imzalanacak, sözleşme süresi en fazla üç yıl olacak ve süre sonunda tekrarlanabilecek. bu sözleşmelerde, öğretim görevlilerinin hizmet sunumu, eğitim ve bilimsel araştırmalara yönelik hedefleri belirlenecek ve yıllık değerlendirmeler yapılacak” açıklamasını yaptı.

meraklısına: sağlık bilimleri üniversitesi aslında 2013 yılında kurulmuş, 2016 yılına kadar öğrenci almamıştı. 2015 yılında marmara üniversitesi’ne ait haydarpaşa kampüsü, sağlık bakanlığı tarafından kurulan sağlık bilimleri üniversitesi’ne devredilmişti. o dönemde çok büyük tepkilere sebep olan bu adım sonunda en çok, kampüste bulunan hukuk fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri etkilendi. yasaya göre, sağlık bilimleri üniversitesi’nin bulunacağı yer, temeli 1894 yılında 2. abdülhamit tarafından atılan ve uzun süre mekteb-i tıbbiyye-i şâhâne olarak hizmet veren yerleşke olacaktı. 31 temmuz 2016 tarihli kanun hükmünde kararname ile bir anda genelkurmay başkanlığı bünyesindeki gülhane askeri tıp akademisi (gata) haydarpaşa askeri hastanesi ve ankara gata hastanesi tüm kadroları ile birlikte devredildi. öyle ki üniversitenin kuruluş tarihi bile 2015 yerine, 1903 olarak değiştirildi. yılların köklü üniversitesiyiz imajı çizilmeye çalışıldı. yine 2016 yılından itibaren de öğrenci almaya başladı. ancak sağlık bilimleri üniversiteleri tamamen ölü doğmuştu. eşe dosta kadro vermekten başka hiçbir şeye yaramamıştı. hastalara verilen hizmet açısından bir yardımı olmamıştı. bilimsel yayın açısından oldukça geriden geliyordu. 2016 yılı bitmeden 60'a yakın sağlık bakanlığı eğitim ve araştırma hastanesi ile afiliye olmuştu. bir yandan şehir hastanelerine hasta çekilmeye çalışılıyor, bir yan da üniversiteden hekimlere akademik ünvan sözleriyle cazibe ortamı yaratılmaya çalışılıyordu. hükümete yakın televizyon kanallarında çoğunlukla bu üniversitede çalışan öğretim üyeleri yer alıyordu.

bu sırada mecli̇ste: 4 mart oturumunda tbmm’de hareketli anlar yaşandı. genel kurul öncesinde düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’a karşı sert bir çıkışta bulunan engin özkoç’un üzerine bir grup milletvekili yürüyünce gerginlik arttı. chp milletvekillerinin de tartışmaya dahil olmasıyla birlikte tartışma büyüdü ve arbede yaşandı. meclisi tarihinin en büyük kavgalarından birisini yaşadı. milletvekilleri acımasızca birbirlerine tekme ve kafa atttılar. basın toplantısında bakan koca’ya, erdoğan’a engin özkoç’un sarfettiği sözler soruldu. bakan buna “meclis’teki akılalmaz davranışı görünce çok şaşırdığımı ifade etmek istiyorum. koronavirüs meclis’e girmiş dedim. milletimiz, o kişiyi ve gerekenleri karantinaya almasını bilir,” dedi.

bu sırada edi̇rne sınırında: sınırda yürekleri burkan bir insanlık dramı yaşanıyordu. ailesiyle birlikte edirne’den sınırı geçtikten sonra, anne ve babası yunanistan’da alıkonan, kendisi türkiye’ye gönderilen 12 yaşındaki menice, başından geçenleri anlattı. içişleri bakanı soylu, saat 09.00 itibarıyla türkiye topraklarından ayrılıp edirne’den yunanistan’a geçen göçmen sayısının 135.844 olduğunu açıkladı.

bir sonraki bölüme geç: salgının 100 günü — bölüm 15

--

--

A rare breed of intellect and stupidity. Half surgeon mending little hearts, half mad scientist. Editor and writer at 140journos https://twitter.com/kocyildirim