salgının 100 günü — bölüm 20

bölüm 20 (23 mart - 26 mart 2020)

Ergin Kocyildirim
140journos

--

140journos ve dr. ergin koçyıldırım’dan “salgının 100 günü” (illüstrasyon: ozan aktuna/140journos)

23mart günü, fahrettin koca ankara’da çin büyükelçisi ile görüştü. işbirliğini artırma ve dayanışma konularında görüşüldü. toplamda 1 milyon adet alınacağı söylenen hızlı antijen kitleri de aynı gün türkiye’ye ulaştı. bilim kurulu toplantısı ardından da fahrettin koca bir basın toplantısı düzenledi.

32,000 sağlık personelinin daha kadroya alınacağını söyleyen koca sağlık personelinin ek ödemelerini iyileştirme çabası içinde olduklarını belirtti. yoğun çalışan sağlık personelinin barınma ihtiyacına ilişkin bütün kamu kurumlarının misafirhanelerinin sağlık personeli tarafından kullanılması için bir genelge çıktı. koca sağlık çalışanlarının maske ve eldiven başta olmak üzere yeterli malzemeden yoksun olduğuna dair medyada ortaya çıkan iddiasıyla ilgili “bu iddia küçük örneklerin kasıtlı olarak genelleştirilmesidir. kesin bilgi şudur: üniversite hastanelerimize, tüm hastanelerimize bütün malzeme sağlanmaktadır ve sağlanmaya devam edecektir,” dedi. koca türkiye’de üretilen maskelerin türkiye’nin ihtiyacı varken yurtdışına satılmayacağını söyledi. durumu istismar etmeye çalışan firmalara el koyma dahil pek çok katı yaptırım olacağını belirtti. koca, çin’den gelen tanı kitlerinin atatürk tarafından ödendiği iddiasını yalanladı. kitleri ödenmesi gereken ücret karşılığında aldıklarını ifade etti.

“hızlı tarama kitini bildiğiniz üzere devreye sokmuştuk. ilave olarak çin’den 50.000 hızlı tarama/tanı kiti bugün geldi. perşembe günü 300.000 ilave hızlı tarama kiti gelmiş olacak. 1 milyona kadar hızlı tarama kitlerini kullanmak üzere bağlantı yaptığımızı özellikle tarama amaçlı kullanacağımızı ifade etmek istiyorum.” “hayat eve sığar” sloganı ilk defa bu basın açıklamasında kullanıldı. koca, hidroksiklorokin’in türkiye’de bilindiğini ve pozitif vakalarda erken dönemde kullanılmaya başlandığını belirtti. sağlık bakanlığı 6 üniversiteye aşı çalışmalarına destek verme daveti yaptı. bir gazeteci bu üniversitelerin adını sordu. bakan önündeki kağıda bakarak, “hemen söyleyeyim. bu üniversiteler hacettepe, erciyes, ankara üniversitesi kanser araştırma enstitüsü, tübitak marmara araştırma merkezi (mam), acıbadem…” dedi ve durakladı. beş tane merkezi saymıştı.

“halk sağlığı laboratuvarımız da bütün destek için hazır. maliye bakanlığının da desteğiyle her türlü desteği sağlayacağınızı, kimler ne kadar yol almak istiyorsa bir yaklaşım içindeyiz,” dedi. koca ileriki günlerde vakaların yaş aralığı dahil olmak üzere verilerin daha şeffaf bir şekilde iletileceğini söyledi. koca bu verilerin hasta sayısı, iyileşen sayısı, yoğun bakımdaki hasta sayısı ve bu süreçte kaybedilen vakaların yaş aralığı olduğunu söyledi.

ancak temmuz ayına kadar vakaların yaş aralıkları sistematik bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmayacaktı. aşı konusunda “khk ile ihraç edilen doç. mustafa ulaşlı’ya davet gitti mi?” sorusuna da “aşı konusunda kim neyi ne kadar yapabiliyorsa, o dediğiniz kişi dahil bizimle paylaşmasını istiyoruz,” cevabını verdi. koca, türkiye’de yerli solunum cihazının seri üretimine başlandığını açıkladı. bir start-up firmasının prototipini geliştirdiği cihazı değerlendirdiklerini ve bakanlık olarak ne kadar alınacağını hesapladıklarını söyledi. ilgili firmanın ikiye çıktı, sayısı artabileceğini duyurdu. hakları sağlık bakanlığı’nda olması konusunda bir gayret içindeyiz. “nisan sonu 2000 teslim, toplam 5000 sözleşme yaptık,” dedi. “sağlık personeli içinde pozitif vakalarımız var maalesef, sayılarını söylemeyeyim ama var,” dedi. yetersiz test yapılıyor iddiaları ve kimlere test yapılabileceği ile ilgili bir soruya da “çin geçmişi, sonra temaslıları, iran geçmişi ve teması, italya ve avrupa teması, yurtdışı öyküsü olan temaslı, semptomu olan herkese test yapılacak derken şimdi semptomu olan herkese yapılıyor,” dedi. “3,000’lere, 5–6 bine çıkacağımız, test sayısının, tarama kiti ile üst noktalara çıkabileceğini düşünüyoruz. PCR testi iznini verdik. bildirim yapmayan özel kurumları gördük. temaslıyı bulmak istiyoruz. pozitif testin bilgisi bizde olmazsa tarama yapamayız. kamu ve üniversite bilgileri bizimle verecek her kurumla çalışıyoruz,” bilgisini verdi.

van’a kaçak geçişler ile ilgili olarak da van’da artan vaka olmadığını ifade etti. sayısıca az olduğunu, 10 kadar vakanın var olduğunu, ülke genelinde pozitif vakalar olduğunu ekledi. özel sektörden istifa edenleri bakanlığa almayacaklarını, bunlara ne yapılacağı konusunda bir çalışma içinde olduklarını, sahadan çekilerek durumun mücadele ortamına çevirilmemesini istedi. yurtdışı ağırlıklı vakaların yüzdesinin sorulması üzerine, hastaların, artık yurtdışı temaslının temaslısının temaslısı olmaya başladığını ve hasta sayısının giderek arttığını açıkladı. sağlık personeline tavandan ödenecek maaşların maliyetinin 1.5 milyar türk lirası olduğunu ekledi. basında ve sosyal medyada türkiye’yi diğer ülkelere kıyaslayarak ileriye dönük yapılan olumsuz projeksiyonlarla ilgili koca, “yek vücut olmuş toplumun enerjisini hedef alan yıkıcı davranışların önünü hep birlikte keseceğiz. türkiye tedbirleri başta bizim aldığımız sıklıkla ciddiyetle almamış bazı ülkelerle kıyaslanıyor. bu kıyaslamanın pek rasyonel olmadığını belirtmek zorundayım. türkiye onu çevreleyen risklere set çekerek büyük zaman kazandı. tedbirleri hakim kılarsak biz başka bir ülke olmayacağız,” dedi.

çin’den favipiravir isimli bir ilaç getirdiklerini, daha önce 11 gün olan yoğun bakım süresini, 4 güne indirdiklerini açıkladı. devletin, çin’deki fabrikaya el koyduğu halde getirildiğini ifade etti. trump’ın da bahsettiği ilaç olan hidroksiklorokin’i, erken dönemde erkenden başladıklarını belirtti. sokağa çıkma yasağına gerek olamadığını, herkesin kendi olağanüstü halini ilan edeceğini, devletin bir yasak ilan etmesi gerekmediğini açıkladı.

meraklısına: favipiravir’in türkiye’de yoğun kullanımıyla birlikte ilaç firmaları mart ve nisan ayında ruhsat başvurusunda bulundular. ancak bu ilaç, sanayi ve teknoloji bakanlığı, türkiye bilimsel araştırma kurumu (tübitak), istanbul medipol üniversitesi ve atabay ilaç ve kimya şirketi tarafından bir proje ile yerli sentezi elde edilerek üretildi. atabay ilaç aynı zamanda kinovir isimli hidroksiklorokin sülfat ilacını da üretiyordu. diğer başvuru yapan ilaç şirketlerinin başvurularının, atabay ilaç’ın ruhsatı hazır oluncaya kadar aylarca bekletilmesi kamuoyunda ciddi yankıya sebep olacaktı.

  • içişleri bakanlığı, covid-19 üzerine asılsız ve provokatif propagandalar yapan 1748 adet sosyal medya hesabının saptandığını ve bu hesapların fetö, pkk/kck, daeş terör propagandalarında da bulunduğunu açıkladı.
  • izmir milletvekili serpil kemalbay pekgözegü ve 19 milletvekilinin, işçilerin koronavirüs salgınının tıbbi, ekonomik ve sosyal sonuçlarına karşı korunması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi gündeme geldi.
  • milli eğitim bakanlığı, uzaktan eğitim modelinin eğitim ve bilişim ağı (eba) üzerinden bakan ziya selçuk’un verdiği dersle başladığını duyurdu. eba üzerinden verilen eğitimde gösterilen adnan menderes’in idam görüntülerini değerlendiren selçuk, kendisinin konuyla çok rahatsız olduğunu dile getirdi.
  • hazine ve maliye bakanı berat albayrak, 26 mart’a kadar ödenmesi gereken kdv beyanname ve ödemelerin sürelerinin 24 nisan gün sonuna kadar uzatıldığını açıkladı.
  • ankara’da çok sayıda şehir hastanesi çalışanının küçük minibüslerle taşındığı, bu minibüslerde seyahat eden sağlık çalışanların sosyal mesafeye uyamadığı ve eldiven veya maske kullanmadığı kameralara yansıdı.
  • COVID-19’a karşı alınan önlemler kapsamında kapalıçarşı kapatıldı.
  • disk’e bağlı türkiye devrimci maden arama ve işletme işçileri sendikası (dev maden-sen) genel başkanı tayfun görgün, madencilerin COVID-19'a bağlı karşılaştıkları sorunlarla ilgili açıklamalarda bulundu. görgün, yapıları gereği madenlerin içinde sosyal mesafe uygulamasının mümkün olmadığını, maden işçilerinin düzenli yaşadıkları zorluklara COVID-19 tehlikelerin eklendiğini ve bu nedenle enerji ihtiyacı karşılayanlar hariç tüm madenlerin kapatılması gerektiğini söyledi. görgün, ismini vermediği bir madende, virüse yakalanan bir işçinin, ülke genelinde çok az sayıda ocakta kullanılan termal kameralar sayesinde tespit edilebildiğini söyledi. i̇şçinin virüse umreden gelen bir yaşlı bir yakını sebebiyle yakalandığını kaydeden görgün, ailesinin ve yakın çalışma arkadaşlarının da karantinaya alındığını aktardı.
  • türkiye iş bankası, COVID-19 nedeniyle hazırladığı ekonomik destek paketini açıkladı. müşterilerin ihtiyaç duyması halinde, 30 nisan’a kadar yapılması gereken anapara, faiz veya taksit ödemelerinin süresinin 30 haziran’a kadar ertelenebilmesi, salgın sebebiyle mali bünyesi olumsuz etkilenen işletmelere yönelik doğan maddi ihtiyaçların vaka bazında değerlendirileceği ve ödemesiz dönem dahil tüm desteğin verilmesi, dijital kanallar üzerinden yapılan eft/havale işlemlerinden 30 nisan’a kadar ek ücret talep edilmemesi, bireysel müşterilerin kredi, kredi kartı ve ek hesap ödemelerine 3 ay öteleme imkanın verilmesine karar verildi.
  • diyanet işleri başkanlığı’nca 81 il müftülüğüne gönderilen genelge ile din görevlilerinden, “whatsapp grupları” aracılığıyla, camide cemaat oluşturamayan vatandaşları, ailece evde cemaatle namaz kılmaya, hatim, dua, zikir, tesbihat gibi maneviyatı ayakta tutan ibadet ve taata teşvik etmeleri istendi.

bakan koca yine oldukça geç bir saatte geceyarısına doğru 23 mart gününün rakamlarını paylaştı. 293 yeni vakanın daha tespit edildiğini duyuran koca, 7 kişinin daha hayatını kaybettiğini ekledi. bu açıklamayla türkiye’deki toplam vaka sayısı 1529’a, ölüm sayısı da 37’e ulaştı.

24mart salı günü, cumhurbaşkanlığı kabinesinin salgın sürecini konuştuğu video konferans toplantısında cumhurbaşkanı erdoğan, fırsatçılara hesap sorulacağını, turizm geri ödemelerinin gündemde olduğunu, enerjide günlük ödemelerin ötelenebileceği hususunun konuşulabileceğini söyledi. okul tatilleri hakkında talimatlarını bekleyen milli eğitim bakanı’na cumhurbaşkanı, bilim kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda bir uzatmanın söz konusu olabileceğini belirtti.

bakana mektup: 24 mart’ta sağlık bakanına bir açık mektup gönderdim. süreçle ilgili olarak bazı eksiklikleri, beklentileri ve bunlarla ilgili önerilerimi yazmak hem yemin ederek başladığım mesleğimin bir sorumluluğu; hem de meslektaşlarınızın, bilim insanlarının ve vatandaşlarımızın akıllarında kalan soru işaretlerini yok edebilmek adına boynumun bir borcuydu. türkiye büyük millet meclisi’nde bakan koca’nın yaptığı en son konuşması esnasında, amerika’ya gönderdiklerini söylediği yerli üretim test kitleri konusunu merak ettiğimi, amerikan haber alma özgürlüğü yasa’sından faydalanarak, bu konuda en yetkili kurumlar olan cdc (center for disease control-amerikan hastalık kontrol merkezi) ve fda’ya (food and drug administration — amerikan gıda ve ilaç kurumu) konuyu danıştığımı ve buralardan aldığım bilgilere göre de şu anda amerika birleşik devletleri’nde covid-19 tanısı için test amaçlı kullanılan kitler arasında türkiye’den gelen bir kit olmadığını, kaldı ki sadece fda onayı olan kitlerin kullanılabildiğini öğrendiğimi yazdım. geceleri neden geç saatte açıklama yapıldığını bildiğimizi, bunu anladığımızı, ama verilerin neden kapsamlı bir internet sitesinden paylaşılmadığını, bunun yerine twitter üzerinden 280 karaktere sığdırılmaya çalışıldığını anlamadığımızı paylaştım. hepimizin âdeta birer dedektif gibi, kısa ve sınırlı açıklamaların arkasında yatan bilgileri bulmaya ve birçok sayının arasından açıklamayan verileri tahmin etmeye çalıştığımızı ifade ettim. salgının kontrolü sürecinde, türk tabipleri birliği’nin sürecin dışarıda bırakılmasının çok talihsiz bir durum olduğunu, ülkemizin hekimlerinin en büyük meslek örgütü olan ttb’nin derhal sürece dahil edilmesinin hastalığın kontrolünü hızlandıracağını, hem hekimlere hem de onların örgütlü çalışmalarına duyulan bir saygının da göstergesi olarak algılanacağını paylaştım. daha önce açıklamadığım bir konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. benim bu makalemden bir gün sonra fatih altaylı’yı direkt olarak arayan bakan bu test kitlerinin sadece amerika’ya değil, başka ülkelere de satıldığını açıkladı. Ben de mektubumda belirttiğim üzere bu testlerin amerika birleşik devletleri’nde kullanımda olmadığını, birisinin bu kitlerde bir gelecek görüp, belki de ileride internetten satabilmek için almış olabileceğini, bu iş için 500,000 sayısının iyi bir stok rakamı olduğunu, ya da bir laboratuvarın bu kitleri birtakım araştırma deneylerinde kullanmak için almış olabileceğini, bu iş için de 500,000’in çok büyük rakam olduğunu paylaştım. kimin bu kitleri, ne amaçla aldığını ancak sağlık bakanı’nın bildiğini, bizlerin bunu bilmesinin mümkün olmadığını vurguladım. ortak bir dostumuz kanalı ile, bu test kitlerinin amerika’ya satıldığını ancak bu satış sonrası testlerin akıbetinin bilinmediği, sayın sağlık bakanı’nın da bu konunun artık dillendirilmemesini istediği mesajı iletildi. yeri gelmişken bu bilgiyi de paylaşmış oldum.

  • içişleri bakanlığı, 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlıklara sahip vatandaşların mağdur olmaması adına valilik ve kaymakamlıkların bünyesinde il ve ilçelerde vefa sosyal destek grubu oluşturulduğunu duyurdu. vefa sosyal destek grupları’nın, taraflarına ulaştırılan 121.318 adet ihtiyaç talebini karşıladığı açıklandı. içişleri bakanlığı, sağlık çalışanları için enerji ve anadolu otellerini ankara valiliği’nin kullanımına veren türk-iş genel başkanı ergün atalay’a ve türk metal sendikası genel başkanı pevrul kavlak’a teşekkürlerini sundu.
  • milli eğitim bakanlığı, meslek liseleri tarafından üretilen temizlik malzemeleri ve cerrahi maskelerin, yaşlı ve yardıma muhtaç ailelere ücretsiz ulaştırılacağını duyurdu.
  • covid-19 ile mücadele kapsamındaki yaptırımlardan olan yaşlılara yönelik sokağa çıkma yasağından dolayı gördükleri yaşlıları sokaklardan uzaklaştırmaya çalışan insanlar, sosyal medyada gündem oldu. konuya ilişkin açıklama yapan içişleri bakanı süleyman soylu: “65 yaş ve üstü risk grubunda olan büyüklerimiz evde kalarak sadece koronavirüsten değil, elinde telefonla dolaşıp onları kaydeden etkileşim hastalarından da korunacaklardır” ifadesinde bulundu.

yeni vaka sayıları açıklandı. 343 yeni hasta ve 7 vefat ile toplam vaka sayısı 1872, hayatını kaybedenlerin sayısı da 44 oldu.

25mart çarşamba günü sağlık bakanı koca, cumhurbaşkanının başkanlığında, milli eğitim bakanı’nın da katılımı gerçekleşen bilim kurulu toplantısının ardından koronavirüs ile ilgili son gelişmeleri milli eğitim bakanı ziya selçuk ile değerlendirdi.

enteresan bir toplantı açılışı yaptı Sağlık Bakanı. Birden illerin isimlerini saymaya başladı:

“istanbul, antalya, zonguldak, elazığ, gaziantep, izmir, erzurum, bolu, manisa, konya diyarbakır, kırşehir, denizli, kahramanmaraş, mardin, yozgat, eskişehir, erzincan, edirne, kars, sinop, hatay.” salondaki gazeteciler ve ekranlarının başındakiler bakan’ın hastalık görülen kentleri saydığını zannetmişlerdi. “aziz milletim, şehir şehir, sokak sokak, ev ev türkiye. ülkemin dört bir yanı, ülkemin bütün insanı, bugünleri sağlık içinde geride bırakmanın mücadelesini veren 83 milyon!” diye devam etti. bakanın konuşmalarını yazan metin yazarı değişmişti sanki, tamamen farklı bir giriş yapmıştı sağlık bakanı.

“bu hastalığa karşı elimizdeki güçlü bir koz var: yakalanmamak,” dediğinde tüm yüzlerde hafif bir tebessüm oluştu.

gençlere, “bir abiniz olarak konuşuyorum,” dedi. mustafa kutlu’yu, tolstoy’u okumayı önerdi. “virüs yaş ayrımı yapmıyor. ben çocuk doktoruyum, artık evde oyun oynuyoruz, sarılmak el öpmek yok dedi. sağlıklı görünen birisi başkası için ölüm riski olabilir,” dedi. yoğun bakım hastalarının da iyileşebildiklerinin mesajını verdi.

uzaktan eğitim sürecinin bir “tatil” süreci olmadığını vurgulayan konuşmasında milli eğitim bakanı selçuk, meselenin dünya tarihinde ilk kez karşılaşılan bir mesele olduğunu söyleyerek başladı. halbuki dünyada tarih öncesi dönemden başlayan sayısız salgın ve pandemi olmuştu.

milli eğitim bakanlığı uzaktan eğitim denemesine başladı. “eğitimde eksiklikler olacaktır ancak veliler müsterih olsun” dedi. bilim kurulu önerisi ile çocuklarımızın sağlığını korumak adına “önümüzdeki tatil sürecini, yani tatil değil, evden eğitim sürecinin” 30 nisan tarihine kadar uzatılacağını açıkladı. “80,000 ücretli öğretmenle ancak derse girme söz konusu olmadığı için teknik çalışmalar devam ediliyor,” dedi.

“herkesin kendi evine hatta odasına çekilerek kendi olağanüstü halini kendince uygulamasını önemsiyoruz” diyen bakan koca, aynı zamanda her gün açıklanan vaka sonuçlarının bundan sonra düzenli bir şekilde toplam hasta sayısı, test sayısı, kaybedilen vaka sayısı, yoğun bakım hasta sayısı, entübe hasta sayısı, ve iyileşen hasta sayısı verilerini içeren bir şablon halinde güncellenerek paylaşılacağını açıkladı. 83 milyonun test yaptırması gibi bir uygulama olmadığını hatırlatan koca, testi negatif çıkan bireylerin 3–5 gün sonra pozitif çıkabileceğini, fakat bu süreçte kendilerini özgür hissedebileceğini ve başkalarına hastalığı bulaştırabileceğini vurguladı. herkese test yapmaktansa herkesin kendini taşıyıcı olarak düşünmesi anlayışını destekledi.

karantina tedbiri olarak, sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağına dair bir çalışma olmadığını söyledi. “ulaşım, uçak minibüs önerileri olabilir. bilim kurulu karar verir,” diye sözlerine devam etti. “hastaneye gitmesi gerekenler gidemiyorlar, izole bir hastane her ilde var mı? il bazında virüsün yayılma hızı haritası var mı? kendiniz nasıl koruyorsunuz?” soruları soruldu. “özellikle şüpheli vakaların diğer vakalardan ayırıyoruz. servis, yoğun bakım, çalışan personelleri ayrı. bu çerçevede hareket ediyor. il bazındaki dağılımı da göstereceğiz. benzer tabloda gerektiğinde verilir,” dedi. merkezi sınavların zamanında yapılması lgs’nin nasıl yapılacağına dair senaryoların var olduğunu ve tamamen bilimsel kararların sonucuna göre karar verileceğini, yks için de kararı ösym ve yök’ün vereceğini sözlerine ekledi.

“çin’den alınan ilaçlar kaç kutu, tüm hastalar bunu kullanıyor mu? test yapılması için hangi semptomlar gerekiyor. semptomlar kişiden kişiye farklılık gösteriyor. temas eden kişilerde de semptom şartı aranıyor mu?” sorusu soruldu. bakan, “136 yoğun bakım hastası var hepsine başlandı. bir kutu bir hastaya kullanıyor. 5 gün. çin’de bu ilacı kullanan hasta sayısı belli. şu anda bir sonuç alınıp alınmayacağını 1 hafta içinde netleşir. 1250 kutu ilaç getirdik, 3750 kutu siparişi daha verdik,” diye yanıtladı. 83 milyonun test yaptırması gibi bir uygulama olmadığını hatırlatan koca, testi negatif çıkan bireylerin 3–5 gün sonra pozitif çıkabileceğini, fakat bu süreçte kendilerini özgür hissedebileceğini ve başkalarına hastalığı bulaştırabileceğini vurguladı. herkese test yapmaktansa herkesin kendini taşıyıcı olarak düşünmesi anlayışını desteklediklerini ekledi. “dün bir hastanede kuyruk oluştu. bu uygun bir davranış değil,” dedi. “filyasyon yapmak, kiminle temas ettiyse o kişileri taramak istiyoruz. taramayı da yine eğer bir semptom varsa test yaparak, hatta gerekirse antikor ya da pcr testi yaparak yapıyoruz. 14 gün o kişileri kendini izole etmeli,” dedi.

istanbul’da özel laboratuvarlarda yüksek fiyatlara test yapıldığı kendisine hatırlatıldığında, “hiçbir test ücret karşılığı yapılsın istemiyoruz. kiti bakanlık olarak veriyoruz. her kim PCR testi yapıyorsa, kiti bizden olmak üzere ücret alma durumunda değiliz. izni vakıf üniversitelerine de verdik. pozitif çıkan vakanın çevresinin taranması lazım. bu sebeple bu noktada yasal mevzuat katı, bildirilmesi gereken hastalık olduğu için merkezlere yetki vereceğiz. bu dönemi istismar eden laboratuvarları bize bildirin,” dedi. bir gazeteci kendisinin düğün yapacağını, bu sebeple virüsün ne zaman türkiye’yi terkedeceğini sordu. “kurallara uymaya kendimizi zorlarsak bu süreç o kadar kısa sürer,” yanıtını verdi. “salgın süresince işlerine gitmek zorunda olan insanlar var. kendi talepleri dışında da ücretsiz izine çıkartıldıkları olanlar olduğunu duyuyoruz, hatta sizin kurucusu olduğunuz ve sahibi olduğunuz medipol hastanesi’nde de doktor, hemşire ve personel haricindeki diğer çalışanların kendi talepleri dışında yıllık izinlerinin kullandırıldığı izinleri yoksa da ücretsiz izine çıkarıldıkları haberleri çıktı bu haberler doğru mu?” diye soruldu. “lütfen bu tip şeylere inanmayın. bakın ben ilişkimi kestim ve gerçekten son belki 1–1.5 yılda oradaki arkadaşlara sorun, beni kaç defa görmüşler ve bu süreçte böyle bir durum asla söz konusu değil ama bu algıları sürekli oluşturmak isteyenler var. lütfen bunlara inamayalım,” diye cevap verdi.

meraklısına medipol ve sağlık bakanı fahrettin koca ilişkisi: ticaret sicil kaydına göre; medipol’de, 3 ocak 2020 tarihinde şirketin yönetim kurulu atamaları yapılmıştı. atama listesine göre medipol üniversitesi’ni, sağlık bakanı fahrettin koca’nın kardeşi özer koca yönetmeye başladı. özer koca, üniversitenin mütevelli heyetinde yer alıyordu. yönetimde de sağlık bakanı koca’nın bir diğer kardeşi nusret koca yer alıyordu. ayrıca üniversitenin kurucu vakfı olan tesa’nın yönetim kurul üyesi de yine bakan koca’nın ailesinden olan serdal koca olması dikkat çeken diğer bir ayrıntı idi.

bakan’ın göreve geldiği 2018 yılında nakşibendi tarikatının kolu olan iskenderpaşa cemaatine ait olduğu bilinen medipol üniversitesi ve hastanesi’nin kurucusu olan koca hakkında, aynı zamanda erdoğan’ın “aile hekimi” olarak da tanındığı haberi yapılıyordu. bu haberde sağlık bakanlığı’ndaki tarikat ve cemaat yapılanmasının uzun zamandır tartışılıyor olduğu, nakşıbendi tarikatı’nın kolu olan adıyaman merkezli menzilcilerin sağlık Bakanlığı’ndaki yapılanmasının boyutları gündemdeki yerini korurken, cumhurbaşkanı erdoğan’ın yeni bakan olarak bir başka nakşıbendi kolu olan iskenderpaşa cemaatine yakınlığıyla bilinen fahrettin koca’yı atamasına dikkat çekiliyordu. yine bir başka haberde ihtisasını istanbul üniversitesi cerrahpaşa tıp fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalı’nda tamamlayarak 1995’te çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olan koca, çeşitli sağlık kurumlarında hekimlik ve medikal direktörlük görevlerinde bulunduğu yazıyordu. 2009’a gelindiğinde haksağ sağlık hizmetleri anonim şirketi’nin yönetim kurulunda iskenderpaşa cemaatinin trafik kazasında hayatını kaybeden lideri mahmud esad coşan’ın oğlu ve cemaatin yeni lideri nureddin coşan ile birlikte olan fahrettin koca başkanlığında, bugünkü adıyla türkiye sağlık, eğitim ve araştırma Vakfı (tesa) kuruldu. böylece, medipol üniversitesi’nin kurulma girişimi de başladı. yök tarafından 2009 haziran’da yapılan duyuruda, “istanbul’da medipolitan eğitim ve sağlık vakfı tarafından 2547 sayılı yükseköğretim kanunu’nun vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlerine tabi olmak üzere, kamu tüzel kişiliğine sahip istanbul medipol üniversitesi adıyla bir vakıf üniversitesi kurulmuştur” ifadeleri kullanıldı. mayıs 2009’da özelleştirme idaresi başkanlığı tarafından ‘kamu yararına dönük’ eğitim hizmetlerinde kullanılması koşuluyla maliye bakanlığı’na devredilen tekel’in unkapanı’nda bulunan binası üniversiteye 49 yıllığına tahsis edilen ilk yer oldu. mayıs 2009’da ‘eğitim hizmeti için kullanılacak’ denilen alan, temmuz 2009’da jet hızıyla kuruluşu tamamlanan medipol üniversitesi’ne verildi. 2010’da ise tekel arazisinin ardından beykoz kavacık’ta bulunan yaklaşık 220 bin metrekarelik arazinin imar planlarının değiştirilmesi ve tahsisi için istanbul büyükşehir belediyesi meclisi karar aldı. kavacık’ta medipol üniversitesi’nin kampüsü kuruldu. ayrıca medipol üniversitesi’nin halkalı’da da bir hastanesi bulunuyordu. koca’nın başkanlığında kurulan tesa’nın yönetim kurulunda iskenderpaşa cemaatinin önemli isimlerinden zeki ağralı da genel sekreter görevini yürütüyordu. çok önemli bir detay da sağlık bakanı’nın her haftasonunu mutlaka istanbul’da geçirdiği ve geçireceğiydi.

basın toplantısında bakan’a saydığı şehirlerin hastalık görülen şehirler olup olmadığı soruldu. “ben aslında bütün şehirleri saymak istiyordum, mesajım bütün şehirlereydi. bütün türkiye idi. oiller örnek seçilen. bütün illerde dağılımı da ileriki dönemlerde paylaşmış oluruz,” dedi.

özel kursların da kapalı olacağı, eğitimi telafi edeceklerini, ancak hastalığı telafi edemeyeceklerini açıklayan milli eğitim bakanı, meslek liselerinde cerrahi maske ve tek kullanımlık elbiselerle üretim yapıldığını söyledi.

sosyal medyada özellikle sağlık çalışanlarının maske sıkıntısı ile olan paylaşımlarla ilgili değerlendirmesi sorulduğunda da bakan, “maske konusunda ülkemiz üretim noktasında yeterli kapasiteye sahip. istismar edenler oldu. yurtdışı ihracatı ön planda tutan 14 kuruşa aldığınız maskeyi 3–3.5 tl’ye alamadığımız günler oldu. depolardaki mallara el konuldu. ihracatın bakanlık izni olmadan olmayacağı, üretimin sadece bakanlığa yapılacağına dair tedbirler aldık. biz bu dönemde vatandaşımızı ve sağlık çalışanımızı asla malzemesiz bırakmak istemiyoruz. bunun için her türlü kavgaya da hazır olacağımızı bilmiş olun,” diyen bakan, daha iki hafta önce ticaret bakanı’yla yaptığı ortak toplantıda maske ihracatının son 3 ayda 4 milyondan dolardan 40 milyon dolara çıktığı açıklanmış, amacın da ihracatı engellemek olmadığı vurgulanmıştır. atı alan üsküdarı geçmiş, maskeler çoktan çin’in ve diğer ülkelerin yolunu tutmuştu.

2 milyon maskenin meslek okullarından verileceği, kamu ve üniversite hastanelerine maske verildiği, özel sektöre de hangi fiyattan alınıyorsa, aynı fiyattan verilmeye başladığı ifade edildi. n95 tipi maskeleri herkesin kullanmaması gerektiği, yani hasta ile yakın temasta, numune alınan durumda kullanılması gerektiği paylaşıldı.

“peak’e ulaştınız mı?” sorusuna da “bu konuyla ilgili bir şey söylemek zor” dedi. bu açıklamadan herhangi bir modellemenin henüz yapılmadığı anlaşılıyordu.

işsizlik kaygısıyla işe gitmek zorunda olanlara, maden ocaklarında çalışanlara ve hamilelere söyleyecekleri olup olmadığı soruldu. pandemi hastanelerinin bell olduğunu, kamuda minimal sistem ve vardiyalı evden takip edilecek bir sistem olduğunu, buna özel sektörün de uyum sağlaması gerektiğini söyledi. milli eğitim bakanı’na da, tatilde okulların ve servis ücretlerinin istendiği hatırlatıldığında bakan, “bunu yanıtladım, yapmadıkları eğitimi telafi edecekler” dedi ve bu sebeple okulun bu ücretleri alabileceğini ifade etti.

cumhurbaşkanı erdoğan’ın ulusa sesleniş konuşmasında, ülkemizdeki virüs tedbirlerinin 20 ocak’tan itibaren uygulandığı, gönüllü karantina uygulamalarının önemi, sağlık hizmetlerinin kapasite ve kalitesi hakkında kimsenin şüphe duymaması gerektiği ifade edildi. ilave 32 bin sağlık personelinin atamasının da çalışmalarının başladığı haberini veren cumhurbaşkanı, eskiden kriz durumlarında dünyadan yardım isteyecek durumda bir ülke iken artık üretim gücümüzle sağlık sisteminin ihtiyaç duyduğu pek çok malzemede kendi kendimize yettiğimizi söyledi.

istanbul’da toplu taşıma kullanımının %83 oranında düştüğünü belirten ekrem imamoğlu, özel halk otobüslerinin yakıt ve sürücü giderlerinin ibb tarafından karşılanacağını açıkladı.

25 mart’da 561 yeni vaka tespit edildi. 15 kişi hayatını kaybetti. toplam vaka sayısı 2,433’e, hayatını kaybedenlerin sayısı da 59’a ulaştı.

26mart’ta içişleri bakanı süleyman soylu koronavirüs ile ilgili son gelişmeleri a haber canlı yayınında paylaştı. semt pazarlarının yasaklanmayacağını fakat tedbirlerin sıkılaştırılacağını ve giriş-çıkışların kontrollü olacağını açıkladı. sokağa çıkma yasağı getirilip getirilmeyeceğini tartışan soylu, tedbirlerle salgının önüne geçilememesi durumunda tam izolasyon tedbirinin gündemde olduğunu dile getirdi. 150,600 kişi sınırdan geçtiğini. 4,600 kişi pazarkule’de beklediğini, bu kişilerin tüm ihtiyaçlarının karşılandığını açıkladı. “plastik mermi attılar. bir mültecinin gözünü yaraladılar. uyardık, bir daha yaparsanız 10 mislini yaparız diye. yaptılar, 10 mislini yaptık. karşı tarafı plastik mermi ve gaz bombasına boğduk. geçişler sürüyor. durmadı,” dedi. bakan, suudi arabistan’ı da dünyaya vakaları bildirmediği konusunda suçlayarak, “ne zaman umreden gelenlerden vaka çıktı, sağlık bakanlığı bunları karantinaya alıyoruz,” dedi. “bazı ülkeler bunu saklıyorsa, bizim yapacağımız onların resmi bilgilendirmesi. ilk vaka sonrası tek tek çalışma başlattık. o günden sonra tedbirleri aldık. teyzem umreye gitti, teyzeme bir yere gitmeyeceksin dedim. anneme de dedim gitmeyeceksin. kızı 14 gün sonra dün ilk defa gitti. kalmayacaksın dedim. alınganlık yapmayalım. kendi aileme de uyguladım kuralları,” diyerek aslında umre’den gelenlerin bir kısmının sadece kendi tedbirlerini almak üzere yurda dağıldıklarını doğrulamış oldu. içişleri bakanlığı, 81 ile ek bir genelge yollayarak büyükşehir, il, ilçe, belde belediyeleri ve mahalli idare birlikleri meclisleri ile il genel meclisler nisan, mayıs ve haziran ayı toplantılarının ertelenmesini istedi. yök başkanı prof. dr. yekta saraç, 2020 bahar döneminde yüz yüze eğitim olmayacağını, yalnızca uzaktan eğitim gerçekleşeceğini ve yks’nin 25–26 temmuz tarihlerinde yapılmasının kararlaştırıldığını açıkladı. bu sınav daha sonra 27–28 haziran tarihinde yapılacaktı.

odabaşı köprüsünün kanal istanbul projesi bazında taşınma ihalesinin zamansızlığına dikkat çeken ekrem imamoğlu, ailelerin pandemi sebebiyle sosyal yardıma ihtiyaç duydukları bir süreçte 2020 bütçesinden bu proje için 8 milyar tl kaynak ayrılmasını eleştirdi.

toki ve emlak konut, 2020 yılı nisan ve mayıs aylarına ait taksit geri ödemelerinin faizsiz olarak ertelendiğini, ve taksit ödemelerinin 2020 haziran ayından itibaren başlayacağını duyurdu. enerji piyasası düzenleme kurumu (epdk) başkanı mustafa yılmaz, bu yılın ikinci çeyreğinde elektrik fiyatlarına zam yapılmayacağını bildirdi.

deutsche welle’nin (dw) yaptığı haberde pek çok sağlık çalışanı isimlerini gizleyerek yaşadıkları zorlukları anlattı. sağlık çalışanları kendilerini sanki silahsız cepheye sürüldükleri gibi hissettiklerini, ailelerine virüs bulaştırma stresi ile ekipman yetersizliğinden can güvenliği endişesi yaşadıklarına ve güvenlik tedbiri eksikliklerine dikkat çekti.

sağlık bakanlığı koronavirüs testinin 15 dakikada çıkacağını duyurdu. mikrobiyoloji uzmanı yasemin coşkun trt kameralarına bu testin nasıl çalıştığını anlattı. bioeasy adındaki bu çin’den gelen test türkiye’de kullanılmaya başladı. aynı günlerde aynı testlerden 640,000 tane satın alan ispanya bu testlerin hepsinin düşük duyarlılık ve hatalı sonuç vermesi üzerine, çin’e geri iade işlemlerine başladı. bu konuda yazılan bir bilimsel makalede duyarlılığın %30’dan daha az olduğu ifade edildi.

26 mart için açıklanan günlük koronavirüs tablosuna göre yapılan açıklamaya göre 7,286 test sonucu, 1,196 yeni vakanın tespit edilmesiyle, türkiye’nin bir günde ulaştığı en yüksek vaka sayısına ulaşıldı. 16 kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu. türkiye’deki toplam hasta sayısı 3,629 ve hayatını kaybedenlerin sayısı 75 oldu.

bu sırada çin’de ve amerika’da: amerika birleşik devletleri’nde görülen hasta sayısı 81,943 oldu. 81,285 COVID-19 hastası sayısı ile çin ikinci sıraya indi.

--

--

A rare breed of intellect and stupidity. Half surgeon mending little hearts, half mad scientist. Editor and writer at 140journos https://twitter.com/kocyildirim