salgının 100 günü — bölüm 5

bölüm 5 (24 ocak 2020 - 26 ocak 2020)

Ergin Kocyildirim
140journos

--

140journos ve dr. ergin koçyıldırım’dan “salgının 100 günü” (illüstrasyon: ozan aktuna/140journos)

24 ocak’ta avrupa’dan ilk virüs haberi geldi. fransa’da, hikayelerinde wuhan seyahati olan 3 hastanın tespit edildi. aynı gün dünya sağlık örgütü, hangi aday ilaçların kullanılabileceğine dair bir toplantı yaptı. antiviral ilaçlar, SARS ve MERS de kullanılan ilaçlar gözden geçirildi ve bir rapor halinde hazırlandı. yine aynı gün pan-amerikan sağlık örgütü, direktör carissa etienne başkanlığında acil olarak toplandı. amerika kıtası, hastalığın görüldüğü ülkelerden gelecek yolcularla ilgili erken tanı, izolasyon ve hasta bakımı konusunda hazırlıklı olmaları konusunda uyarıldı.

24 ocak’a gelindiğinde hasta sayısı 846’ya çıkmıştı ve bunların 830’u çin’den rapor edilmişti. 177 hastanın durumu ağırdı ve hayatını kaybedenlerin sayısı 25’di. hastaların, o gün için, %80’i 40 yaşın üzerinde ve %64’ü erkekti. tayland’dan 4, japonya’dan 2, güney kore’den 2, macau’dan 2, singapur’dan 1 ve amerika birleşik devletleri’nden de 2 vaka rapor edilmişti. çin’den gelen haberlerde sağlık çalışanlarının hastalıktan en çok etkilenen grup olduğuna dikkat çekiliyordu ve sağlık personelinin eğitiminin ve konuyla ilgili bilgilendirilmesinin önemine vurgu yapılıyordu. çin için durumun acil bir durum olduğu ancak, dünya sağlık örgütü’nün global bir acil durum ilan etmediğinden bahsedildi. tedavisi olmayan bu hastalık icin epidemiyolojik takip sistemlerini işe yarayabileceği ve insandan insana bulaşmanın kontrol altına alınabileceği söylendi.

aynı gün ankara’da sağlık bakanı bir basın toplantısı düzenledi. şüpheli vaka olarak kabul edilen çinli hastadan bahsetti. bu kadın hastanın ileri tetkikler için süreyyapaşa eğitim ve araştırma hastanesi’ne sevk edilerek negatif basınçlı izolasyon odasında gözlem altına alındığını söyledi. bakan, hastanın çin’den birlikte seyahat ettiği diğer yolcuların hiçbirisinde herhangi bir bulguya, belirtiye rastlanmadığını ekledi. “nitekim, dün kafiledeki diğer yolcular, uçakla ülkelerine döndüler” diye devam etti. bakan bu çinlinin ise her ihtimale karşı 36 saat gözetim altında tutulduğunu, bu süre zarfında kadının klinik bulgularında herhangi bir bozulma görülmediğini açıkladı. bakan, “neticesi kesinleşmemekle beraber şüpheli vaka olarak değerlendirdiğimiz hastanın, ülkesine dönme talebi üzerine bu sabah kendisini, bizim özel ambulans uçağımızla, sağlık personelimiz eşliğinde çin’e gönderdik. dünya sağlık örgütü’ne de devamında numuneler gönderilerek onaylanması, referans anlamında tespiti yapıldıktan sonra kesin olup olmadığı konusunda açıklamamızı da yapmış olacağız” gibi karmaşık bir cümle kurdu.

“şüpheli vaka her ne kadar ülkesine dönmüş olsa da biz, bulaşıcı hastalık izleme ve tespit prosedürlerimiz gereğince bu kişinin korunmasız yakın temasta olduğu herkesi taramadan geçiriyoruz. halkımızı korumak adına her ihtimale karşı gerekli tüm tedbirleri alıyoruz ve en ufak bir şüpheye mahal vermek istemiyoruz. vatandaşlarımızın paniğe kapılmasını gerektiren bir durum yok” diye devam etti.

hastalıkla ilgili bilgiler de veren koca, hastalığın enfeksiyon belirtileri olarak ateş, öksürük, nefes darlığı ve solunum güçlüğünün olduğunu, ileri safhalarda zatürre, akut solunum yetmezliği sendromuna ve böbrek yetmezliğine sebep olabildiğini söyledi. dünya sağlık örgütü’nün, hastalığın insandan insana bulaşma hızının diğer hastalıklara göre oldukça düşük olduğunu söylediğini ekledi. virüsün yüzeylerde de uzunca süre yaşamadığını dış ortama dayanıklılığının düşük olduğunu açıkladı. bölgeye seyahat etmiş olanların semptomlar konusunda hassasiyet göstermelerinin gerekliliğine vurgu yapan bakan, kişisel hijyen kurallarına uyulması ve el yıkamanın öneminden bahsetti. son 2 kaç haftada çin’e seyahat etmiş veya şüpheli temas sonrası ateş ve bulgular çıktığında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna gidilmesini önerdi. kendisine hastaların yönlendirildiği istanbul’daki beş hastanenin ismi soruludu. bunlardan bir tanesinin çinli hastanın tedavi edildiği süreyyapaşa olduğunu, diğer hastane bilgilerini de daha sonra vereceklerini söyledi. numunelerin neden dünya sağlık örgütü’ne gönderildiğini soran bir gazeteciye de, testlerin türkiye’de de yapıldığını ancak şüpheli durumda, rutin prosedür olarak dünya sağlık örgütü referans laboratuvarına gönderdikten sonra açıklamaların yapıldığını belirten bakan, “bizim referans laboratuvarımızda da şüpheli vaka olarak gördüğümüz ancak önlem olarak pozitif gibi düşünerek önlemlerimizi almış olduğumuzu söylemek istiyorum” dedi. “influenzaya göre koronavirüsün bulaştırıcılığının daha düşük olduğunu biliyoruz” diye devam eden bakan, “yani gripte bir kişi üç kişiye bulaştırabileceği söz konusuyken, burada 1.4–2 gibi biliyoruz” diye ekledi. bakan son olarak, hassas davrandıklarını, çarşamba akşamından itibaren tüm çin’den gelen yolculara termal kamera uygulamasına başladıklarını şüpheli vakanın temaslıları olan hastane çalışanlarını, 112 çalışanlarını, tercüman ve tur operatörü de dahil 15–20 kişinin yakın takip edildiğini, dünya sağlık örgütü’nün PCR testi dışında önerdiği bir başka tanı metodu olmadığını, numunelerin gönderildiğini, numune sayısına göre sonuçların 3–4 gün içinde çıkabileceğini söyledi.

türkiye’den koronavirüs taşıdığı şüphesiyle wuhan’a geri gönderilen bu hastanın wuhan havalimanı’na, sağlık bakanlığı’na ait bir ambulans uçakla ulaştığı görüntüleri çoktan çin haber kanalları tarafından paylaşılıyordu. kişisel koruma ekipmanı içindeki çinli bir yetkilinin çevresindeki diğer tulumlu, maskeli bir takım insanlarla pasaportları kontrol ettiği görülüyordu. yetkilinin elinde çok sayıda pasaport vardı. bakan daha sonra bu uçakla giden şüpheli yolcunun 1 kişi olduğunu söylemişti. doğrusunun aslında 1 kişi değil 1 çift olduğu iddiaları gündeme gelmişti ancak kaç kişi olduğu görüntülerde net olarak seçilememekteydi. haberde soyadının qian olduğu söylenen hastanın tedavi için derhal hastaneye sevk edildiği, wuhan karantina altında olduğu için hastanın kolayca hastaneye ulaştırılması için hem giriş işlemlerinin kolaylaştırıldığı, hem de wuhan karantina sınırından hızlıca geçmesine yönelik adımlar atıldığı söyleniyordu. uçağın 2 saatlik bir dezenfeksiyon işlemine tabi tutulduğu da açıklanmıştı.

izleyen günlerde bu hastanın test sonuçları ile ilgili bir açıklama bir daha yapılmadı. o günden sonra da hiçbir gazeteci bakana, bu konuyu ve hastanın test sonucunu takip eder nitelikte bir soru sormadı.

ancak çin koronavirüs komuta merkezi sözcüsü zhuang renxiang düzenlenen bir basın toplantısında türkiye’den dönen toplam 13 çin vatandaşının testlerinin pozitif olduğunu açıkladı. türkiye’den apar topar çin’e gönderilen bu hastanın tanısı ve akıbeti bir sır olarak kaldı.

bu sır perdesini 29 nisan 2020 tarihinde, daily sabah gazetesi’nin, “havada ve yerde, türkiye’nin ücretsiz ambulansları COVID-19’a karşı yardımda” haberi için, kendisi ile röportaj yapılan, sağlık bakanlığı ambulans uçak pilotu gürcan yıldırım ortadan kaldırdı. yıldırım, bakanlığın uçak ambulanslarından bahsediyor, kendilerine haber verilmesinden sonraki ilk 90 dakika içinde nasıl havalanabildiklerini anlatıyordu. bu haberde kendisinin, şubat ayında koronavirüs tanısı konmuş çinli bir hastanın, türkiye’den wuhan’a transportunda görev alan ekipte olduğunu söylüyordu. “44 saatlik bir uçuştu, hastanın bir enfeksiyon hastalığı olduğu söylenmişti. bu riski almalıydık, bu hastanın nakli türkiye’de koronavirüsün ortaya çıkışını geciktirdiğini düşünüyorum” diyordu. aynı gün aynı haber sabah gazetesi’nde de türkçe olarak da yayınlandı. pilot gürcan yıldırım “en zor görevimizden biri wuhan uçuşuydu. oradan gelen virüslü çinli hastayı 40 saat uçarak geri götürdük,” diyordu. uçakta görev yapan dr alim gasanov da aynı uçuşta görev almıştı. kendisinin bir koronavirüs vakasına müdahale eden ilk türk doktor olduğunu ifade ediyordu. bu açıklamalar, türkiye’de tespit edilen ilk koronavirüs vakasının, resmi olarak açıklandığı 11 mart tarihinden yaklaşık bir buçuk ay önce, 22 ocak 2020 tarihinde tespit edilmiş ancak halkla paylaşılmamış olduğunu ortaya çıkartıyordu.

meraklısına: haberde bahsedilen ve sağlık bakanlığı’nın varlığını bir propaganda malzemesi haline soktuğu ambulans uçaklar katar ortaklı red star havacılık şirketi’nden günlük 2 saatlik uçuş garantisi ile kiralanmıştı. kamu ihale kurumu’na bağlı elektronik kamu alımları platformu’nda yer alan bilgilere göre de sağlık bakanlığı ambulans uçakları ihaleyle kiralıyor ve ihaleleri kazanan şirketlere de milyonlarca liralık ödeme yapıyordu. sağlık bakanlığı’na bağlı acil sağlık hizmetleri genel müdürlüğü, 6 aralık 2017 tarihinde dört yıllığına; 1,460 gün süreyle, iki adet ve en az iki hasta kapasiteli ambulans uçağın kiralanması için ihale yaptı. ihaleyi 126 milyon 914 bin türk lirası teklif veren red star havacılık hizmetleri anonim şirketi kazandı ve şirketle 19 şubat 2018 tarihinde dört yıllığına sözleşme imzalandı. kamu ihale kurumu’nun 29 haziran 2020 tarihinde açıkladığı bilgilere göre de sağlık bakanlığı, 23 aralık 2019 tarihinde “en az iki adet hasta taşıyabilen ambulans uçak kiralama hizmeti işi” için bir ihale daha düzenledi. ihaleye sadece iki şirketin katıldığı belirtildi. ancak, sadece katar ortaklı red star havacılık hizmetleri anonim şirketi tarafından verilen teklifin geçerli sayıldığının açıklanması dikkati çekti. sağlık bakanlığı ile red star havacılık hizmetleri anonim şirketi arasında da 16 ocak’ta sözleşme imzalandığı ve bir yıllığına kiralanan ambulans uçak için toplam 17 milyon 200 bin türk lirası ödeme yapılacağı belirtildi. ticaret sicili gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, red star havacılık hizmetleri anonim şirketi’nin yüzde 49’luk ve en büyük hissedarı katar merkezli gulf helicopters şirketiydi. şirketin %46’lık hissesi celal emre dursun’a ve %5’lik hissesi ise fatih yalçın’a aitti. bakanlık ile katar ortaklı şirket arasında imzalanan sözleşmeye göre de şirkete günde iki saatlik uçuş garantisi verilmesi ve ambulans uçakların hiç havalanmadığı günler için de iki saatlik uçuş bedelinin ödendiğinin ortaya çıkması gündem olmuştu.

24 ocak akşamı saat 20:55'te elazığ’da 6.8 şiddetinde bir deprem oldu.

meraklısına: içişleri bakanı, sağlık bakanı ve çevre bakanı elazığ’a doğru yola çıktı. üç bakan elazığ’da ortak bir basın toplantısı düzenledi. sağlık bakanı fahrettin koca, “sayın cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gece saatlerinde bölgeye intikal ettiğimizde elazığ ve malatya merkez ve ilçelerinde incelemelerde bulunduk, hastaneleri ziyaret ettik ve bilgi aldık” diyerek açıklamalarına başladı. 22 vatandaşın kaybedildiğini, bunlardan 18 vatandaşın elazığ, 4 vatandaşın malatya’dan olduğunu sözlerine ekledi. kaygı ve panik sebepleri dahil olmak üzere toplam 1031 kişinin hastaneye başvurduğunu, şehir hastanesi başta olmak üzere üniversite hastaneleri’nde çalışan personelin yoğun bir gayret içinde olduğunu açıkladı. 382 vatandaşın yaralı olduğu, bunlardan toplam serviste takibi yapılan 128 hasta olduğu. 34 vatandaşın da yoğun bakım şartlarında tedavisinin devam ettiği bilgisini verdi. ediyor. durumu kritik olan hasta olmadığını söyledi. gece boyunca 8 hastanın ameliyat olduğunu açıklayan bakan, sağlık hizmeti boyutu ile hiçbir eksiklik olmadığını vurgular. detaylı bir şekilde ambulans hizmetlerinden bahsetti. 180 ambulans sayısına ilave ile 317 ambulansla hizmet ettiklerini, 122 ulusal medikal kurtarma ekibi (UMKE) ve ilave personel ile toplam görevli sayısının 1572’ye ulaştığını açıkladı. tedbirli olmak anlamında ayrıca 4 tane donanımlı, 50 yataklı sahra hastanesinin kuruluma hazır bekletildiğini, 4 ambulans ve uçak helikopterlerin hazır beklediğini paylaştı. 184 sağlık bakanlığı iletişim merkezi (SABİM) hattına yoğun müracaat olduğunu açıkladı. hayatını kaybedenlere rahmet yaralılara acil şifalar diledi ve “milletimizin başı sağolsun” dedi.

türkiye’deki hekimlerin en büyük meslek örgütü olan türk tabipleri birliği (TTB), türk klinik mikrobiyoloji ve infeksiyon hastalıkları derneği (klimik), yeni koronavirus ile ilgili bilgi notu paylaştı. bu bilgi notunda, hastalığın belirtileri, nasıl bulaştığı, korunma yolları ve tedavisi konusunda detaylı bilgi verildi. türkiye’de, son 14 gün içinde çin’e bizzat seyahat etmiş veya seyahat etmiş biriyle yakın teması olan kişilerin, ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi belirtileri olduğu takdirde mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları önerildi.

25 ocak’ta dünya sağlık örgütü avrupa direktörü henri p. kluge ilk açıklamasını yaptı. avrupa’nın bu beklenmedik durumla karşı karşıya olduğunu, fransa’nın virüsü hızlı olarak tespit edebilmesini ve şüpheli vakalara test ile tanının konması konusundaki hızlı yaklaşımından bahsedildi. virüsün ve hastalığın gidişatı ile, daha doğrusu nereye gideceği konusunda bilgilerini olmadığını dünya sağlık örgütü ile birlikte çalışarak ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

aynı gün, iki gündür devam eden baş dönmesi, bulantı ve kusma şikayetleriyle konya eğitim ve araştırma hastanesi acil servisi’ne 46 yaşındaki çinli bir kadın turist başvurdu. arkadaşları ile birlikte konya’da olan turist kadın acil servis önünde kusmuş ve kısa süreli bir baygınlık geçirmişti. hastanede bu hasta, koronavirüs şüphesiyle özel bir odaya alınarak karantinaya alındı. aynı gün valiliğin yaptığı yazılı açıklamada “hastaya yapılan fizik muayene, tetkik ve görüntülemelerin değerlendirilmesi sonucunda benign pozisyonel vertigo (baş dönmesi hastalığı) tanısı konulmuş olup, hastanın tanı ile ilgili tedavileri ve izlemi devam etmektedir” denildi. hastanın tedavisinin ardından taburcu edileceği haberi geldi. il sağlık müdürlüğü yetkilileri turist kadında koronavirüse rastlanmadığını söyledi. ancak o dönemde aynı günde, bu kadar hızlı sonuç verecek bir test olmaması nedeniyle açıklamanın dayanağı hâlen bir bilinmez.

26 ocak’ta deprem bölgesinde çalışma ve incelemeler devam etti. hayatını kaybedenlerin sayısı 35’e ulaştı.

bir sonraki bölüme geç: salgının 100 günü — bölüm 6

--

--

A rare breed of intellect and stupidity. Half surgeon mending little hearts, half mad scientist. Editor and writer at 140journos https://twitter.com/kocyildirim