nostaljik bir tartışma: türkiye’de nükleer enerji

türkiye’de yapımı planlanan 3 nükleer santral, gerek çernobil ile fukuşima nükleer santrali kazaları üzerinden gerekse de nükleer enerji kullanımının gerekliliği açısından yıllar boyu tartışma konusu oldu.

140journos
140journos

--

140journos’tan spot video: nükleer tehlike

sanat yönetmeni: berkant akarcan/ 140journos, veri derleme: can pürüzsüz/ 140journos

1976 yılında başbakanlık atom enerjisi komisyonu tarafından akkuyu sahası için yer lisansı verilmesinin ardından 26 nisan 1986'daki çernobil nükleer santral kazası sonrası türkiye’de nükleer santrallerle ilgili çalışmalar askıya alındı.

1986yılında çernobil nükleer santralinin reaktöründe meydana gelen patlamanın ardından türkiye kamuoyu uzun süre radyasyonun ülke topraklarını etkileyip etkilemediğini tartıştı. öyle ki dönemin sanayi bakanı cahit aral çay içerek, ürünün tüketimde bir sorun olmayacağı yönünde açıklama yapıyordu.

1993 yılında akkuyu nükleer santralı projesi resmi gazete’de yayımlanarak tekrar yatırım programına alındı. santralle ilgili ihale 2000 yılında bakanlar kurulu kararıyla iptal edildi.

2006 yılında sağlık bakanlığı’nın yayınladığı ve karadeniz’deki kanser vakalarının çernobil’le ilişkisi olmadığı yönündeki rapor ile sağlık bakanı recep akdağ’ın açıklamaları, kamuoyunda çernobil etrafında gelişen tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

“çernobil cebinde sigara taşıyan her vatandaşımızın cebinde” —dönemin sağlık bakanı recep akdağ

2010 yılında türkiye ile rusya hükümetleri arasında “akkuyu sahasında nükleer güç santralinin tesisine ve işletimine dair işbirliği anlaşması” imzalandı.

2011 yılının 11 mart günü japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami’nin ardından fukişima’daki nükleer santral kazası gerçekleşti. bu felaket, türkiye’de nükleer enerjiye dair tartışmaları yeniden başlattı. bu dönemde erdoğan ve taner yıldız’ın açıklamaları gündem oldu.

“riskli olmayan hiçbir yatırım yoktur. evinize aygaz tüpü de o zaman koymamak gerekir veya bir doğalgaz hattı çekmemek gerekir veya ülkeden ham petrol hattının geçmemesi gerekir” — dönemin başbakanı recep tayyip erdoğan

“birkaç sosyolojik araştırma yapmışlar, amerikada ve farklı ülkelerde. magazin olsun diye söylemiyorum, bu bir araştırma sonucu. bekarlığın evliliğe göre riski: 6 yıl daha az yaşıyorlar bekarlar, amerika’da evlilere göre daha az yaşıyorlar. bu kadınlarda 3.2 yıl olarak belirlenmiş. (…) nükleer santrallerin ortalama ömür kaybı 0.03 gün olarak tespit edilmiş.” — dönemin enerji ve tabii kaynaklar bakanı taner yıldız

2013 yılında türkiye hükümeti ile japonya hükümeti arasında sinop’ta nükleer güç santrali tesisine ve işletimine dair anlaşma imzalandı.

“tarihin en büyük 3 nükleer kazasını yapanlardan 2'sinden nükleer santral almak üzereyiz” — açık radyo genel yayın yönetmeni ömer madra, 2011 yılında taner yıldız’la ve mehveş evin’le cnn türk’te katıldığı tartışma programında

2015 yılında akkuyu nükleer santrali için temel atma töreni gerçekleşti. tören esnasında pek çok protesto eylemi de gerçekleşti.

mersin ve sinop’taki nükleer santral planlarının haricinde üçüncü bir santralin inşaası da hükümetin hedefleri arasında yer alıyor.

“üçüncü nükleer santral için kırklareli iğneada bölgesinde arkadaşlarımız yoğunlaşıyorlar, üçüncü santrali de orda kurmak niyetindeyiz. şu an ilk gelenler çinliler ile amerikalıların westinghouse firması. mutabakat zaptı imzalandı.” — 14 ekim 2015, dönemin enerji ve tabii kaynaklar bakanı ali rıza alaboyun

“akkuyu’da inşası süren nükleer santrali inşallah 2023 yılında devreye almayı planlıyoruz. sinop’taki nükleer santralle ilgili çalışmalar sürüyor. şimdi üçüncü bir nükleer santral için ön hazırlıklara başladık. her 3 projeyi de tamamlayarak, ülkemizin hizmetine sunmakta kararlıyız” — erdoğan, 7 kasım 2016

2016 yılında akkuyu nükleer santrali’nin de içinde olduğu çevre düzeni planı, mersin büyükşehir belediye meclisi’nde mhp ve ak partili üyelerin ‘evet’ oyuyla onaylandı.

2017
yılında akkuyu nükleer santrali için çıkan olumlu çevresel etki değerlendirmesi (çed) raporunun iptaline ilişkin açılan davada görevlendirilen bilirkişi heyetinin 205 sayfalık raporunda, çed raporunun kurallara uygun olduğu belirtildi.

greenpeace akdeniz çernobil nükleer felaketinin yaşandığı tesisin sahibi olan, akkuyu nükleer güç santrali’nin de mimarı, sahibi ve operatörü olan rosatom şirketiyle ilgili bir rapor yayımladı. japonya’da yaşanan 9.0 şiddetindeki deprem sonrası fukuşima daiçi nükleer güç santrali’nin 3 nükleer çekirdeğinin arızalanıp eridiği felaketin 6’ıncı yıldönümü olan 11 mart 2017'de başlatılan “enerjide nostaljiye yer yok” kampanyasının tanıtımında hayatını kaybeden, mağdur olan ve tahliye edilen insanların anıldı. etkinlikte greenpeace yetkilileri japonya, abd ve rusya’da yaşanan felaketlerin türkiye’de tekrarlanmaması için nükleer teknolojisinden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.

‘rosatom riskleri’ isimli greenpeace raporundan öne çıkan bulgular şöyle:

  • “rusya’daki novovorenezh projesinin reaktörü çalışmalarına kaza ile başladı. rosatom, tıpkı çernobil’de olduğu gibi, bu kazayı 6 gün boyunca kamuoyundan sakladı. bu kazanın yaşandığı reaktör, akkuyu’da kurulması planlanan ve daha önce hiçbir yerde kullanılmamış vver 1200 reaktörü.
  • rosatom ve selefleri tüm şirkete yayılmış, ciddi bir yolsuzluk sorunuyla boğuşuyor. 2009–2012 yılları arasında rosatom’da görev yapan 68 üst düzey ve 208 orta düzey yönetici yolsuzluk suçlaması ile işten çıkartıldı.
  • finlandiya projesinde koruyucu kabında arızalar tespit edilen reaktörün 600 ila 800 ton ağırlığındaki güçlendirme kafesi, 17 temmuz 2011’de beton çerçevenin üzerine düştü. isçiler tamamen şans eseri öğle tatilinde olduğu için, kaza bir faciayla sonuçlanmadı. kafesin ağırlığı beton çerçevenin çatlamasına sebep olunca, tüm düzeneğin baştan kurulması gerekti. Bu da maliyetlerin büyük oranda artmasına ve projenin yaklaşık bir sene kadar gecikmesine neden oldu.
  • bulgaristan’daki belene projesi’nde rusya ve bulgaristan arasındaki sözleşme 2008 yılının ocak ayında imzalandığında, açıklanan sözleşme bedeli yaklaşık 4 milyar euro’idi. 2010 yılında hsbc, rosatom’un projenin toplam maliyetini şişirerek 10.15 milyar euro’ya çıkardığını belirledi. gerçek maliyetler ortaya çıkınca kandırıldıklarını düşünen Bulgaristan hükümeti sözleşmeyi iptal etti.
  • nükleer santrallerin de bir ömrü var. en önemli risklerden biri de söküm aşaması. rosatom’un ömrünü tamamlamasına ve artık kullanılmamasına rağmen söküm işlemini tamamlamadığı santraller var. bu durumun akkuyu’da da yaşanmayacağının bir garantisi yok çünkü akkuyu çed raporu’nda bu konu ile ilgili bir düzenleme bulunmuyor.”

[raporun tamamına https://med.greenpeace.org/Rosatom_Riskleri.pdf adresinden ulaşılabiliyor.]

greenpeace akdeniz iklim ve enerji kampanya sorumlusu av. deniz bayram, “rosatom riskleri raporu gösteriyor ki, bugün hiçbir ülkede nükleer santral yatırımları akıllıca değil. ekonomik zorluklar, nükleer konusunda türkiye gibi uluslararası sözleşmeler yoluyla yap-işlet-sahiplen modeli ile nükleer enerji santrali sahibi olmak isteyen ülkeler açısından farklı ve çok yönlü enerji bağımlılığı biçimi, hukuksal engeller, nükleer felaketlerin getirdiği nükleer sorumluluk deneyimleri, siyasi ve çevresel krizler nükleer enerji üretiminin neden geçmişte kalması gerektiğinin cevapları.” dedi.

--

--

140journos, türkiye’yi anlamak için orijinal belgesel videolar, nitelikli araştırmalar ve görsel hikayeler üreten bir yeni medya yayıncısı.